Merhaba sevgili okurlarım,

Bugün sizlerle en sık karşılaştığım kronik hastalıklardan biri olan diyabet hakkında konuşacağız. Polikliniğime gelen birçok hastam şu cümleyle başvuruyor: “Hocam, çok su içiyorum, sürekli tuvalete gidiyorum, bir de son zamanlarda çok halsizim. Şeker hastası olabilir miyim?”

İşte bu yazıda, bu tür şikayetlerin neden önemli olduğunu, diyabetin ne olduğunu, belirtilerini, tanısını ve tedavi yollarını tüm açıklığıyla sizlere anlatacağım.

Diyabet Nedir? Diyabet, kandaki şeker (glukoz) seviyesinin normalin üzerine çıkmasıyla karakterize edilen kronik bir hastalıktır. Temelde iki ana tipi vardır:

  • Tip 1 Diyabet: Genellikle çocukluk ya da genç erişkinlik döneminde başlar. Pankreas yeterli insülin üretemez.
  • Tip 2 Diyabet: En yaygın formdur. Vücut insüline direnç geliştirir veya yeterli insülin üretemez. Genellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde görülür, ancak artık gençlerde de sıklığı artmaktadır.

Hastalarımın En Çok Şikayet Ettiği Belirtiler:

  • “Hocam, gün içinde defalarca su içiyorum ama susuzluğum hiç geçmiyor.”
  • “Gece bile birkaç kez tuvalete kalkıyorum.”
  • “Yemek yiyorum ama hâlâ aç hissediyorum.”
  • “Gözümde bulanıklık başladı.”

Bu belirtiler, genellikle kontrolsüz yüksek kan şekeri düzeylerinin vücuda verdiği erken sinyallerdir.

Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

  • Aşırı susama ve sık idrara çıkma
  • Açlık hissinde artış
  • Halsizlik, yorgunluk
  • Görmede bulanıklık
  • Kilo kaybı (özellikle Tip 1 diyabette)
  • Yaraların geç iyileşmesi
  • Ciltte kuruluk ve kaşıntı

Diyabet

Tanı Nasıl Konulur? Hekim olarak tanıda en sık başvurduğum testler şunlardır:

  • Açlık kan şekeri
  • HbA1c (son 3 aylık ortalama şeker düzeyi)
  • Oral glukoz tolerans testi (OGTT)

Kan şekeri değerleri hakkında kısa bilgi:

  • Açlık kan şekeri 126 mg/dL ve üzeri → Diyabet tanısı
  • HbA1c %6.5 ve üzeri → Diyabet tanısı

Tedavi Seçenekleri Nelerdir? Tedavi süreci tamamen kişiye özel planlanır. Hastanın yaşı, kilosu, yaşam tarzı ve diyabetin tipi önemlidir.

  • Tip 1 Diyabet: Hayat boyu insülin tedavisi gereklidir.
  • Tip 2 Diyabet: İlk adım genellikle yaşam tarzı değişiklikleridir. Eğer yeterli olmazsa ağızdan alınan antidiyabetik ilaçlar veya insülin başlanabilir.
  • Biorezonansın Etkileri
  • Detoksifikasyon: Vücutta biriken toksinlerin frekanslarını nötralize ederek, derinlemesine bir temizlik sağlar.
  • Bağışıklık Sistemini Güçlendirme: Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörleri ortadan kaldırarak, vücudun savunma mekanizmalarını güçlendirir.
  • Karaciğer ve Lenf Sistemi Uyarımı: Bu hayati organların işlevlerini destekleyerek, vücudun genel sağlığını iyileştirir.
  • Stres Azaltma: Vücuttaki stres faktörlerini tespit ederek, zihinsel ve fiziksel sağlığı destekler.

Hastalarıma Önerdiğim Yaşam Tarzı Değişiklikleri:

  • Düzenli fiziksel aktivite (haftada en az 150 dakika yürüyüş)
  • Sağlıklı ve dengeli beslenme (basit şekerlerden kaçınma)
  • Sigara ve alkolden uzak durma
  • Düzenli kan şekeri takibi

Diyabetle İyi Bir Yaşam Mümkün mü? Kesinlikle evet! Kontrol altında tutulan bir diyabet, sağlıklı bir yaşam sürmeye engel değildir. Polikliniğimde yıllardır insülin kullanan, ama çok sağlıklı ve aktif yaşam süren birçok danışanım var. Önemli olan düzenli kontroller ve tedaviye uyumdur.

Son Söz: Eğer siz de benzer belirtiler yaşıyorsanız ya da ailenizde diyabet öyküsü varsa, bir hekime başvurarak basit bir kan testi yaptırmanız büyük fark yaratabilir.

Sağlıklı, dengeli ve şeker tadında günler dilerim.